Wednesday, January 11, 2012

Güneş Gazetesi Köşe yazım


ANNENİN ÖZGÜRLÜĞÜ
Öpmeye kıyamadığımız küçücük eller; eteğinizden çekiştiriyormuş gibi gelmeye başladığında, “Özgür olamıyorum” Diye düşünüyorsanız, sorunlarınız var demektir. Çocuk sahibi olup, kucağınıza bebeğinizi aldıktan sonra, ya da eşinizin kucağına verdikten sonra, nasıl bir anne olarak yaşanılacağı eşlerin seçimidir. Gelecekte nasıl bir ruh hali içinde olacağı annenin davranışlarıyla sınırlı değildir.
Birlikte yuvayı paylaştığınız eşiniz isteklerini peş peşe sıraladığında boğuluyormuşuz gibi oluyorsanız, ilk soracağınız soru, “Ne oldu da bu hale geldik?” olmalı.
“Nasıl oldu da kendinizi bu kadar ihmal ettiniz?” benim size soracağım soru da bu olur.
Aslında özgürlüğünüzün bitişini siz yaratıyorsunuz. Bazı kuralları yerine getirmeden yola çıktınız. Şimdi kurallara bir göz atmalısınız.
Kendinizi suçlamamalısınız, ama bir kez daha, karışan yaşamınızı düzene sokmanın sizin sorumluluğunuzda olduğunu kabul etmelisiniz. Böyle devam edip mutsuz yaşamaktan çok daha kolaydır düşünmek, kendiniz için harekete geçmek.
İsteyerek çocuk sahibi olmak, çocuk gelmeden önce neler yapılacağı bakımının nasıl sağlanacağı düşünülüp konuşulursa sıkıntılar neşeye dönüşür. Bir yetişkin anne babalığa hazırlanmalı.
Bazı anneler çocukla tamamen yalnız kalır. Her an bakım isteyen bebek annenin elini kolunu bağlar. Çocuk zamanını doldurur. Birçok alışkanlığından vazgeçmek zorunda kalan anne, haklı olarak bu durumları geçirmeye başlar.
Böyle zamanda en büyük desteği eşi olabilir. Aile büyüklerinden herhangi birinin desteği olsa bile eşinden çok daha az da olsa, yardım gören anne; kendini iyi hisseder. Bazen de yardımlaşmalar çok iyi olmasına rağmen özgürlüğü kısıtlayabilir. Özellikle yakın akrabalar bebek yeni doğduğu zaman genç çiftin yaşamına girer. Bunu gençler ister veya istemez, hiç üzerinde durulmadan pek çok şey ortak yaşanır.
Yeni Doğumda Aile Büyükleriyle İlişki
Bu durumda en az anne baba kadar heyecan içinde olan aile büyüklerine anlayışlı olmak düşer. Ne zaman destek vereceklerini, ne zaman serbest bırakacaklarını çok iyi bilmeliler.
Özgürlük insanın beyninde de yaşanması gereken zaruri bir ihtiyaçtır.
Evde bebek bakan genelde annelermiş gibi, genelde beyler neler oluyor diye seyretmeyi seçmemeli. Biraz bebekle ya da çocukla annenin dışında birinin ilgilenmesi, anneye güven kazandırır, rahatlama sağlar. Eşin göstereceği ise hepsinden farklı bir duyguyu yaşatır.
Baba, annenin bebek için yaptıklarını sözlerle onaylayarak, emeklerini görebilir, ama yetmez. Sadece davranışları, evi için çırpınması da yetmeyebilir. Aileyi dolaşmaya çıkarmak, hafta sonu için kısa da olsa bir program yapmak her zaman destektir.
Anne birkaç saat kendi kendine kalmalı. Annenin bir çok ihtiyacı vardır. Özel bakımı, dinlenmesi; bebeğin ihtiyaçlarının hazırlığı nedeniyle zamanı kullanması zordur.
Bebekle o saati annenin dışında birisi geçirirse, anne kolay alışır. Anne ne yapmak istiyorsa onu yapsın. Bebeğin sorumluluğunu aldığını, bebeğin uyuduğu anda bile baba söylese, annenin elinden “Sorumluluğu aldım, bebek şu saate kadar bana ait dilediğini yapabilirsin” denildiğinde, anne kendini kuşlar gibi hafif hisseder. Oysaki bebek uykuda da olabilir.



Anneler Babadan Destek İstemeli
Bunları okuyan sizseniz tatlı bir dille eşinize ihtiyacınız olduğunu söylemekten çekinmeyeceksiniz demektir. Bazı şeyler alışkanlıktır. Toplumda yaşayan dedeler, ya da sizin babalarınız bebeklerle çok fazla ilgilenemediler. Bu günkü yaşam içinde, bebeğin bütün sorumluluğunu tek bir eşe bırakmak ileri yaşlarda tartışma konusu olarak karşınıza bile çıkabilir. Zaman zaman bazı şeyleri yapmaktan bebeğinizle veya çocuğunuzla uğraşmayı babaya bırakmaktan; aile büyükleri yadırgasa da uzak durmamalısınız.
Bebeğin bakımını, çocukların sorumluluğunu sağlamak 21. Yüzyıla beraberliğin ve mutlu bir evliliğin yıllarca devam edebilmesinin ilk romantik şartlarından gibi görünüyor.