Tuesday, February 20, 2007

YAŞAM GÜZEL
Bu gün insan arayan dostlarıma, çok sevdiğim değer verdiğim kardeşlerime yazıyorum.
Dünya gittikçe kötüleşebilir, insan insan değilmiş gibi görünebilir…
Ama hala birileri askerlik yapıyor. Hala birileri asgari ücretle geçinmeye çalışıyor, hala birileri yuva kurma çabası içinde. Çocuklarını okutuyor, en büyük eğlenceyi sevdiklerinin dişleri çıktığında yaşıyor. Nasıl sağlıklı kalabilirim, gençleşebilirim diye dergiler karıştıran, botoksla gençleşen, bıçak altına yatıp fazlalıklardan kurtulan binlerce insan da tanıyorum. Bütün bunlar yaşamak için yapılıyor. Sizce duygularımız için ne getirdi uzmanlar. 19.yüzyılda kaldı yenilenmesi sevgi dahil duyguların…
Yaşamak çok güzel.
Dönen yanlışlar içinde yok olmamalıyız, kalan güzellikleri korumalı, iyiliklere sahip çıkmalıyız. İnandığımız her ne ise onun peşinden gitmeli, sıkı sıkı tutup bırakmamalıyız.
Elin kalem tutuyorsa, kalemin bu toplum için yazıyorsa; sen umutsuzluğa düşemezsin, yaşama sıkı sıkı sarılmak zorundasın. Umut olmalısın, yol göstermelisin; yanlış; bir dalga gibi üzerine de gelse, göğüs germelisin. Hiçbir şey iyilikten daha yüce olamaz, hiçbir şey doğrudan daha kalıcı yaşayamaz. İşte o sensin, doğruyu arama, doğru sensin, sen olmalısın.
Bu kadar kötülüklerin kol gezdiği bir dünyada, nasıl çabalarım diye endişelerin varsa; dağlarda dolaşan kadınlara, iki büklüm olmuş analara bakmalısın. Yaşama nasıl sıkı sıkı bağlı olduklarını okuyucularına da göstermelisin. Yaşamdan kaçamazsın, kaleminin ucunu açıp aramalısın, gördüğün yerde peşinden koşmalısın. Sen arkanı dönüp gidemezsin, kabul edemezsin yapılanları, yakınmak yetmez sana.
Rüzgarlar, yağmurlar, tipi, içini donduran don seni durduramamalı.
Yaşamı güzelleştiren; bazen yaşadıkların, bazen yaşayacakların ama en önemlisi de yaşamayı düşlediklerin olmalı.
Düş kurmalısın kardeşim…
Dünyanın bir gün iyi insanlarla dolacağını, yanlışların yok olup gideceğini düşlemelisin.
Doğrunun peşinden ayrılma, hiç yalnız kalmayacaksın. Toprak bile yüzyılda bir, solucan bulur da içinde dolaşabilirse toprak olur. Bazılarına göre toprak, alıcı olsa da, ölümü anlatsa da; değişmez özelliği; vericiliği ve can vermesidir.
İnsanlık hem duygu, hem de fiziksel olarak yenilenmek zorundadır… Değerlerimizi kaybetsek de, hiç değişmeyen; insanın doğruluğu olarak kalacak.
EVET dediğini duyabiliyorum
İnan ki yalnız sen aşık, hayran; özlem dolu değilsin düzgün ahlaka. Yolunu sapıtanlar, başkasına zarar verenler bile doğru olmak isteyeceklerdir. Yeter ki sevdir, sun, özendir; umutsuz görünme kaleminin ucunda.
Sahtekarlığın çikolata ile kaplandığını düşünenlerin daha büyük bir tehlike oluşturduğunu söylesem de, doğruların kazanacağı bir dünya için kolları sıvadıysan; ben de kalemimle yanındayım arkadaşım.